Ana Sayfa Yazarlar 16.12.2025 115 Görüntüleme

Şair , Yazar

Zorunluluk Yasası

Bütün canlıların hem varoluşunda temel oluşturan hem de varolduktan sonra uymak zorunda oldukları diyalektiğe zorunluluk yasası diyoruz.
Diyalektik kavramı bu yazımın ana fikrini anlamak açısından anahtar önemde bir kavramdır.
Bu anahtar kavram sayesindedir ki bizler hem canlı hem cansız doğayı anlayabilir ve kavrayabiliriz.
Diyalektik kavramı öznel ve nesnel olan her bir şeyin özündeki devinimi anlatan bir kavramdır.

Öznel yada nesnel şeylerin diyalektiğinden söz ederken esasında ifade ettiğimiz şey; Canlı cansız her şeydeki kesintisiz hareket halinde oluşu, değişim ve dönüşümü, birikime dayalı nitel sıçramayı ve son olarak karşıt yanların varlığını ve bu karşıtlıkların hem birbiri ile çatışkılı ve hemde birbirinden ayrılamazlığını ifade etmiş oluruz.

Mesela toplumun diyalektiği dediğimizde ;

a) Toplumda kesintisiz sürmekte olan devinimi…
b) Toplumda her şeyin değişim, dönüşüm ve başkalaşım halinde olduğunu…
c) Toplumda hiç bir şeyin birden bire ve apansız, durup dururken olamayacağını, her bir devinim ve dönüşümün öncelikle nicel birikimler gerektirdiğini ancak ve ancak bu nicel birikimlerin sonucu olarak bir nitel sıçrama ve değişimin olabilecegini…
d) Toplumda en az ve mutlak anlamda iki karşıt kutubun olduğunu ve bu zıt kutupların birbiriyle çatışmalı olduğunu ve aynı zamanda çatışan bu iki kutbun her birinin bir ötekinin varlık gerekçesini oluşturduğundan birbirinden kopamaz olduğunu…

(Kutuplardan birinin ötekini ancak yok ederek ortadan kaldırabileceğini ama bu durumda da kendi varlık gerekçesini-temelini yok etmiş olacağından kendisinin de artık kendisi olarak kalamayacağı, yeni ve başka bir şeye dönüşmesinin zorunlu olduğunu…)
söylemiş oluruz.

Evrende var olan her şey, gezegenimiz, gezegende var olan canlı veya cansız her bir şey, bir birey veya toplum… her bir öznel yada nesnel gerçekliğin mahiyeti – diyalektiği yukarıda kısaca izah ettiğimiz bu dört yasa ile vucut ve yaşam bulur.

Şimdi kestirme bir yol ve özetle ifade ettiğimiz diyalektik kavramının içerdiği bu dört yasanın ürediği ana köke – en temel yasaya gelebiliriz.

Kök yasa ZORUNLULUK YASASI’dır.

Canlı cansız her şeyin oluşumunda ve yaşamında, varlık olarak varlığında diyalektiğin izah ettiğimiz yasaları vardır ama söz konusu yasalar kök yasa üzerinde işler – gerçekleşir.
Bir insan yaşamı üzerinden kök yasa ile ( zorunluluk yasası ile) neyi anlatmaya çalıştığımızı, yani meramımızı ortaya koyalım.

İnsanın doğuşu, doğan kişinin keyfiyetine bağlı değildir. Onun ebeveynlerinin yaşamında işleyen dört yasanın( diyalektiğin) sonucu olarak ebeveynlerin üretken faaliyeti sonucu yeni bir insan olarak o var olur.
Var olan bir kişi diyalektiğin yasalarını kendinde yaşar ( hareket, değişim, birikimlerle nitel yenilikllerle buluşma ve zıtlıklarının kavgasında …).
Ve an gelir ölü hücreler canlı hücrelere baskın gelince canlılık hali sonlanır. Ve bu sonlanma da hiç bir canlının tercihine bağlı değildir. Bir zorunlu sondur.
Zorunlu var oluş ile zorunlu yok oluş arasında geçen canlı yaşam boyunca her bir canlının her bir nitelikli davranışı da tümüyle zorunluluk olduğu için gerçekleşir.
Mesela canlı bir tür olan bizlerin ( homo sapiensin) hiç bir nitelikli davranışı keyfiyete bağlı olarak gelişmez.
Her bir fiilimizi oluşturan, bizleri yürüten ve koşturan şey tamamen zorunluluk yasasıdır.
Nefes alıp vermeden, yeme içmeye, barınaklar inşa etmeden uyumaya… kadar her bir ddavranış ve faaliyetimiz tümüyle kök yasanın sonucudur.

Devam edecek.

Doğan Karaağaç

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil