Ana Sayfa Yazarlar 4.08.2023 524 Görüntüleme

DEVLETİN BAŞI

İnsanın mutluluğa dair ahlak öğretisinin amacı, evrensel değerler ve bu değerlere yönelik davranışları belirlemektir. Birey kendi ruhsal karmaşasını dengede tutmaya çalışırken, toplum maneviyatına da hizmet etmek durumundadır. Mutlu insan, mutlu vatandaştır. En büyük mutluluk, bütün vatandaşların aynı mutluluktan pay aldığı devlette mümkündür. Peki bu nasıl olabilir? Platoncu bakış açısı ve günümüz açısından çok mesafe olmadığı aşikar.

Bu model, her ne kadar ütopik görünse de, Aristokratik Monarşi de mümkün olabilir. Kuzey Avrupa ülkeleri, bu modele çok yakın olup, gelişmemiş ülkelerde, aristokrasi bilinçli saf dışı edilip, monarşik düzen kurulur. Örmek için, uzağa bakmaya gerek yok.

Her şey kolayca kurulabilir, oysa. Tabi çıkar çevrelerinin direncinin kırılması için toplumsal eğitim ve ahlak devrimi olabilirse. Toplum basitçe; “Vatandaşlar, Koruyucular ve Yöneticilerden” oluşur. Vatandaş; ölçülü, koruyucu, cesur ve yönetici, sağduyulu ve bilge değil ise devletin erdemi olan adalet, yok olur. Yönetici ve koruyucu görev zamanında mal edinimi yaptığı anda, sistem yine yozlaşır.

Adaletli toplumda, aşırı tutkuya yer yoktur. Toplumsal mutluluk, kantarı kaçmamış adaletten ve yasa koyuculardan geçer. Bu açıdan, devlet gemi ise, adil yönetici onu limana hasarsız götüren kaptandır. İdeal devlet, vatandaşlarının ortak mutluluğuna sebep olan, savaş ve kavga ağzından arınmış, toplumsal ortak serveti önemseyen, akli yönetim sağlayan, zorbalık ve keyfiyetin olmadığı devlettir.

O halde, bu devleti kim yönetebilir? Evrensel değerleri bilen, ileri görüşlü, kültürler arası kişiliği olan, ahlaki erdemleri kuşanmış, adalet vasıflarına hakim, yiğit ve tok gözlü bir filozof, dünya insanı, sınırlar ötesi kişi…

Yaşanan yozlaşmaların boyutuna aldanıp, böyle lider filozofların ulusa geldiğini unutmak, unutturulmak en büyük hata olacaktır. Diğer bir hata ise sarışın, mavi gözlü adamın gelip kurtarmasını bekLemektir. Halep oradaysa, Samsun burada. Değişmeyen tek şey değişimdir. Liberal demokraside herşey mümkün. Toplumun %1 i olan filozof kesim kalan kısmı yönetebilir. Demokrasi azınlık haklarınının üzerinden yol alır. %50 lik cahil, hayasız ve aç gözlü kitlenin kalanı yönetmesi demokrasi değildir. Aldanmayalım, bu tür halisünasyona….

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil