Yarın CHP’nin büyük kurultayı var.
Ülkenin gelecekteki muhalif kadrolarını belirleyecek olan kurultayın, adına yakışır bir şekilde büyük heyecanla geçmesini bekliyorum.
Dün Sözcü TV’de izlediğim Özgür Özel’i biraz duygusal gördüm.
Kendisine “tavşan aday” denilmesinden dolayı oldukça üzgündü.
Yetişkin bir kızı olduğunu ve bu tanımlamadan dolayı çok üzgün olduğunu izleyicilere/bizlere hissettirdi.
Sayın Özel üzülmeyin lütfen, size tavşan aday denilmesi elbette kırıcı ama daha da ağır ithamlarla karşılaşabilirdiniz.
CHP içindeki bu türden trol saldırılardan nasibini almayan siyasetçi ve gazeteci yok gibi.
Sevgisizlik nedense partinin DNA’sına kadar işlemiş.
Hele hele, son dönemde parti içindeki muhalif kanatların birbirine karşı yürütmüş olduğu siyasi mücadele, AK Parti’ye karşı yürütülmemekte.
Durum böyle olunca da, kılıçlar parti içinde daha keskin çekiliyor.
CHP üst kadrosu, parti içi iktidarı her şeyin üzerinde tutmaya devam ettiği müddetçe, bu böyle devam edecek.
Kuşadası’nda da aynı durum sözkonusu.
Üç dönemdir CHP’li Belediye Başkanları da parti içinden çekilen kılıçlar ile yaralandı.
Demek ki, parti içinde kılıç sallamak için mahir ve usta olmak, en mahir ve usta olanın yanında yer alarak onun kılıcını savunmak, her şeyden önemli.
Küçücük bir kent olan Kuşadası’nda bile bunlar yaşanıyor ve biz bunları görüyoruz.
Büyük Kurultay’da neler olur? Bunu çekilecek kılıçların keskinliği belirleyecek…
CHP üst yönetiminde liyakatlı siyasetçilerin görev almasını ve kılıçların tarihe gömülmesini dilerim.