Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in basın toplantısında iki soru sormuştum.
Biri sosyal belediyecilik çalışmaları hakkında, diğeri de yerel seçim senaryoları ile ilgili idi
Ortalıkta pek çok senaryo dolaşmakta..
Bu seçim senaryolarında DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Behçet Alp önemli bir rol üstleniyor.
Behçet Alp’in, son dönemde kilit bir siyasi parti ile temasta olduğu ve seçimlerde aday olacağı şeklinde bilgiler var.
Belli bir siyasi çevre, ya da muhalif diyebileceğimiz kesimler de, yerel seçim senaryolarını Günel’in kaybetmesi üzerine yapıyor.
“Ömer Günel seçilmesin kim seçilirse seçilsin” senaryosu diyebileceğimiz kurgular, bakalım başarılı olabilecek mi?
CHP’nin Kuşadası’nda önemli bir güç olduğu düşünülürse, bu senaryonun başarılı olabilmesi için pek çok faktörün devreye girmesi gerekiyor.
Şunu da biliyoruz ki, sırf birisi seçilmesin diye yapılan ittifaklar başarılı olamayabiliyor.
Kuşadası’nda da kutsal bir ittifakın oluşturulmaya çalışıldığını kulis bilgisi olarak verebiliriz.
Bu kutsal ittifak “Adalı” olma teması ile harekete geçip, “Ömer Günel karşıtlığından” beslenmekte.
Benim bugüne dek hayretle karşıladığım “Adalı olma” meselesi yine hortlayacak gibi.
Adalı olup, kentte taş taş üzerine koymamış, tam tersi mevcut taşlarını da kaybetmiş o kadar isim tanıyorum ki.
Bence, en az 5 yıldır Kuşadası’nda yaşamış ve kente değer kazandırmış herkesin aday olmaya hakkı var.
Bu anlamda, Adalı olmanın bir kriter olduğunu hiç düşünmüyorum..Hiçbir yerde görmediğim ilkel bir siyaset anlayışı olduğunu düşünüyorum.
Ömer Günel karşıtlığına gelince; Günel’in kent ile bağlarının beş yılda daha oluştuğunu düşünüyorum.
Ömer Günel karşıtlığının halkta karşılığı var mı?
Benim gözlemlerim pek olmadığı yönünde..
Ömer Günel karşıtlığının siyasi bir başarı getireceğini düşünmüyorum.
Kuşadası halkı dünya görüşüne göre uygun adaylarla ve geçmişteki siyasi kodlamalarla yoluna devam edecektir.