Dünkü, Kent Meydanı ve Kent Deresi başlıklı yazım çok ses getirdi.

Müthiş okunma sayısı aldım… Binlerce kişiye okunma oranımız adına teşekkür ederim.

Bazıları da; yazdığım yazıdan dolayı çok rahatsız olmuş, köpek havlaması ve sürüye kurt getirme gibi anlamsız benzetmelerde bulunmuş.

Hiç alınmadım, çünkü köpekler bazı insanlardan daha değerli…

Öncelikle şunu tekrar ifade etmeliyim.

Kent Meydanı, kentin vizyonudur, her kentin olmazsa olmazıdır.

Böylesi bir projenin Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e nasip olması da ayrı bir  yazı konusu. Bunu da yazmak görevimiz.

Ne yapalım yani; siz sevinin diye, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in adını anmayalım mı?

Siz mutlu olun diye icraatlarını haber yapmayalım mı?

Siz gerim gerim gerilin diye Ömer Günel’e iftira mı atalım?

Sizin için; o zaman havlamayı bilen köpek olarak muteber mi olacağız?

Kent Meydanı projesini değerlendirirken, derenin ıslahının olmazsa olmaz kısmına değindim, bundan halk elbette fayda görecek..

Kent Meydanının; hem dereye, hem de halkımıza faydasını yazmamın sizdeki karşılığı köpek havlaması ise, ruh sağlığınız hayli bozuk demektir.

Hem o çok övündüğünüz basın kartına da yazık…

Köpeklere ya da insanlara hakaret ederek gazetecilik yapılmaz. İnanın onlar sizden çok daha masum, onurlu ve dengeli.

Size cevapların en güzelini aslında Kuşadası halkı veriyor…Yazdığınız yazılara verilen tepkiye, aldığınız etkileşime bakın, her şeyi anlarsınız..

Kendi yankı odanızda ağız ishali bir şekilde yazmaya devam edebilirsiniz….