DOLAR
Alış: 34.12
Satış: 34.26
EURO
Alış: 37.32
Satış: 37.46
GBP
Alış: 44.55
Satış: 44.89
UZUN VADEDE DEPREM PSİKOLOJİSİ
Değerli okuyucularım ; Bildiğiniz üzere yaşadığımız deprem felaketi can kaybı, yaralanma ve maddi kayıplara yol açtı. Depremden kurtulabilenlerde ayrıca bazı psikolojik sorunlar gelişti. İsterseniz bu konuda Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde öğrenci olan oğlum Arkın Gediz’e kulak verelim : Deprem, büyüklüğü şiddetine göre değişebilmekle beraber özellikle 6 Şubat’ta yaşadığımız faciada gördüğümüz büyüklüklerde insan hayatını tehdit edecek boyutlara ulaşabilmektedir. Bu şekilde hayatı tehlikeye girince insan beyni “savaş ya da kaç” adını verdiğimiz bir duruma girer. Bu durumda beyin çeşitli sinir ağları yoluyla vücudu ani harekete ve hayatta kalmaya hazırlar. Tehdit sona erdikten sonra da bu sürecin “insanın duygu ve düşünce dünyasına ve yaşamının anlamına yaptığı etkiyle baş edebilme sorunu” ile karşı karşıya kalınır ki, bugünkü yazımızın ana konusu da bu sorundur. (Nakajima, 2012, p.151) Psikolojik ilk yardım başlı başına makale olabilecek bir konu olduğundan deprem sonrası aylar ve hatta yıllarda gelişip kalabilen iki büyük psikolojik rahatsızlığa odaklanacağım.
Bu rahatsızlıklardan ilki “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” (TSSB). İnsanların çoğu bu rahatsızlıktan uzun süreli yani kronik olarak mağdur olmaz. Bulgular bir aydan uzun sürmeli ve tanı koymaya yetecek kadar şiddetli olmalıdır. Hastalık kolayca korkmak, gergin hissetmek, uykuya dalmada sorun yaşamak, öfke patlamaları geçirmek, kabuslar, olayı aklında tekrar tekrar yaşamak, travma ile ilişkili hatırlatıcılardan uzak durmak, pişmanlık ve suçluluk gibi duygular, olayın ana hatlarını hatırlayamamak gibi bulgularla teşhis edilir. Tedavi, başlıca ilaç ve konuşma terapisi (psikoterapi) yöntemleri ile gerçekleştirilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) günümüzde sıkça kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Alt başlıklarından biri olan maruz bırakma terapisi kişiyi olaya yavaş yavaş tekrardan maruz bırakarak korkularıyla yüzleşmesini sağlar. Başka bir alt başlığı olan bilişsel yeniden değerlendirme ise kişinin olaya daha gerçekçi bakmasını sağlayarak kendi üstlendiği fakat kendisinden kaynaklanmayan suçluluk ve pişmanlık gibi duyguları üzerinden atmasına yardımcı olur. (U.S. Department of Health and Human Services, n.d.) Değinmek istediğim diğer rahatsızlık ise daha çok depremin doğurduğu sonuçlardan kaynaklanabilecek olan depresyon. Aile ve arkadaşlar gibi sevilen insanların kaybı, yaşam alanının kaybı ve ekonomik kayıplar depremin yol açabileceği depresyon sebepleri olabilir. Depresyonu hepimiz az çok tanıdığımızı düşünürüz ama teşhis etme kriterlerine hakim olduğumuz pek söylenemez. Öncelikle, depresyonun farklı tipleri olduğunu bilmemiz gerekir. Bu yazı için önemli olan iki tip ise majör depresyon ve ısrarcı depresif bozukluktur (IDB). Bu iki tip depresyonun ana farkı ise zaman ve rahatsızlığın şiddetidir. Majör depresyonda bulgular daha ağırdır ama rahatsızlık göreceli olarak daha kısa seyreder. IDB ise daha hafif bulgularla çok daha uzun süre devam edebilir. Teşhis için bulguların asgari iki hafta devam etmesi gerekir.
Bu bulgular ise: sürekli üzgün, gergin ve boşlukta, umutsuz, kötümser, hüsrana uğramış, suçlu, değersiz hissetme; hobilerden ve etkinliklerden keyif alamama, ilgi gösterememe; düşük enerji, yorgunluk; uyumakta zorluk çekme, erken uyanma veya çok uyuma; iştahta değişim ve plansız ağırlık değişimi; intihara meyil ve teşebbüs şeklinde sıralanabilir ve birkaç tane daha arttırılabilir. İlaç, konuşma terapisi ve şok terapisi başta olmak üzere çeşitli tedavi yolları vardır. (U.S. Department of Health and Human Services, n.d.) Bu iki rahatsızlık başta olmak üzere birçok başka psikolojik rahatsızlık her ne kadar eğitimini almamış kişiler tarafından tedavi edilemese de psikolojik sıkıntıları gidermenin ilk adımı onları paylaşmaktır. Dayanışmanın en güçlü olması gereken bu günlerde, sıkıntılı gördüğümüz insanlara bir kulak vermek ve onları doğru yönlendirmek uzun ve kısa vadeli psikolojik sorunların çözümü için atabileceğimiz en doğru adımdır. Milletimize geçmiş olsun. Nakajima, S. (2013). Post-earthqake psychology. The Medical Journal of O
Yorumlar
Yorumlar (1 Yorum)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
BU GENÇLER ZABITA OLMAK İÇİN Mİ ÜNİVERSİTE OKUDU ?
-
ÇOCUKLARIMIZ
-
SİYASETİN DİLİNİN NEDEN BU KADAR KİRLİ OLDUĞUNU DA ÖĞRENMİŞ OLDUK !
-
YERELDEKİ SAVAŞ
-
KOCAGÖL NASIL KURTULUR
-
SİYASETİN OMURGASIZLARI
-
SEVMİŞ
-
KOCAGÖL KURTARILDI
-
UÇKUR MESELESİ
-
HAYVAN HAKLARI DENİLİNCE
-
GERÇEKLERİN ÜZERİNİ ÖRTEMEZSİNİZ !
-
GERÇEK SORUNLARLA YÜZLEŞMEK