DOLAR
Alış: 34.44
Satış: 34.57
EURO
Alış: 35.95
Satış: 36.10
GBP
Alış: 43.12
Satış: 43.44
Aydın’ı bol Entelektüel’i az Toplum gerçekliğimiz üzerine
Sevgili okurlar bugün sizlerle toplumumuzun çektiği ana sancılardan biri üzerine , entelektüel yapımızın zayıflığı üzerine sohbet etmek istiyorum.
Toplumumuzda aydın çoktur. Ancak ne var ki toplumumuzun ileri gidişi için çok aydına degil entelektüele ihtiyacı vardır.
Aydın kişiliği şöyle tanımlaya biliriz ; Öğrenim görmüş, kültürlü, çok okuyan, bilgili, görgüsü olan, açık ve ileri düşünceli, aydınlanmış biri olarak çevresini de aydınlatma düzey ve niteliğine sahip kişiler aydın kişilerdir.
Dikkat edelim “çevresini ve toplumu da aydınlata bilecek nitelikte olan…” dedik !
Peki çevresini aydınlatma çabasına girmez ise buna ne diyeceğiz? Aydın birikimine ve özeliklerine sahip ama çevresini ve toplumu aydınlatmak için hiç bir çabası yok, kılını kıpırdatmıyor.
“Entel ve entel takılmak” sözcüklerinin günlük espritüel kulanımını bir yana bırakıp işin ciddiyetine dönüp baktığımızda Entelektüel sözcüğünün Latince kökenli ve fransızcadan literatürümüze geçtiğini görüyoruz.
Fikir ve bilgi üretmek, yaymak, bilgi ve fikirleri toplumla buluşturmak, bunun çabasına girişmek entelektüel çaba ve faaliyettir. Bu çaba ve çalışma içinde olan da entelektüeldir.
Sevgili okurlar bu anlamda entelektüele topluma bilgi taşıyan ve yayan biri olarak bakabiliriz.
Tarihsel her sürecin entelektüeli vardır ve olmuştur.
Mesela paganizmin hakim olduğu dönemde toplumlarda bilinen bütün bilgilerin aktarıcısı konumunda kişiler vardı. Yazı da henüz bilinmediğinden bu sözlü aktarıcılar dönemin entelektüelleri idi diyebiliriz.
Aslında aydın ile entelektüel arasındaki farkı çok daha kolay ve anlaşılır şekilde ifade edebiliriz.
Aydın’ın bilgisi kendine bilgidir. Yani ‘kendine hırıstıyan olmak’ deyiminde olduğu gibi. Yüzü kendi kendine dönüktür. Kendine aydındır. Topluma faydası olmaz.
Entelektüel ise toplum için çabalar. Bilgisi toplum için olandır. Yüzü toplum ve sorunlarına dönüktür.
Bu fark çok önemli bir farktır. Niceliksel değil niteliksel farktır.
Entelektüel bilgi ve görgüsünü pratik çabalara döken, aktüel – güncel sorun ve sıkıntılara ilişkin çare ve çozüm düşünüp üreten ve çözümünü de cesaretle pratikleştirmeye çalışan kişidir.
Aydın ise bilgi birikimini kendinde depolayan ve ambarda istifleyen kişiliktir.
Depolanan, kullanıma sunulmayan bilginin topluma faydası yoktur. Olsa olsa o kişinin kişisel yaşamına renk katar.
Sevgili okurlar bizim ülkemizde- toplumumuzda aydınımız boldur. Bilgi depolayan çok okumuş, görgülü aydınlanmışların sayısı pekçoktur. Lakin bilgiyi kendinde hapseden, topluma taşımayan ve aktüel sorun ve sıkıntılarla, ülkede olup biten haksızlık ve hukuksuzluklara karşı bilgisinin emrettiği doğrultuda pratikleşme içine girmeyen bu çoğunluk aydın kalabalığı yüzünden toplumumuz sancılar yaşamakta, ileri- çağdaş dünya ile bütünleşememektedir.
Kullanılmayan bilgi neye yarar?
Hiç bir şeye.
Bu durumda şunu rahatlıkla ifade edebiliriz; Çabalayan bir entelektüel hareksiz oturan bin aydından daha yararlıdır toplum için.
Toplum olarak bizim bol aydına değil çokça entelektüele ihtiyacımız vardır.
Her entelektüel aynı zamanda aydındır ama her aydın entelektüel degildir gerçeginin altını çizerek şunu ifade etmeliyim ki; Aydınlarımızın entelektüelleşmesi toplumumuzun sancılarının aşılması, çağdaş dünya ile bütünleşmesi için çok gereklidir.
sonuç olarak; Entelektüel toplumun bütün sorunlarına kafa yoran , fikir ve çare üreten ve arayan, bunları yapabilmek için de öncelikle anlamaya çalışan kişidir.
Aydın ise bu sorunları bilen ama çare ve cözüm aramayan , çabası olmayan kişidir.
Toplumdaki işsizlik sorunundan, haksızlık ve hukuksuzluklara, çagdışı bir gelişmeye vb. karşı bir sözü olan ve bir adım atma cesaretini gösteren kişi entelektüeldir.
Bunların bilincinde olup hiç bir şey yapmayan ise aydındır.
Sevgili okurlar ilk bakışta fark küçük gibi görünsede aydın ile entelektüel arasında dağlar kadar fark vardır. Niteliksel bir farktır.
Aydın ürkek, edilgen ve korkaktır. Bu potansiyel haliyle objektif anlamda muhafazakar felsefeye hizmet eden ve aslında tutucu, statükocu ve stabil bir yapıyı ifade etmektedir.
Entelektüel ise güncel ve tarihsel olan her soruna dair kafa yorup mucadele ettiğinden etkili, cesur, girişken ve yaratıcıdır. Bu baglamda ilerici ve yenilige yol ve çığır açan yapıdır.
Entelektüel aydınlarımızın çoğalması dilegi ile.
Yeni yazılarda buluşmak üzere.
Doğan Karaağaç
5 Temmuz 2023
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
BİR KUŞADASI MASALI
-
YARDIM KAMPANYALARI NASIL OLMALI
-
KLİMA KULLANMAK ARTIK ÇOK ZOR !
-
İYİ PARTİ’DE FRENLER TUTMUYOR
-
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE GERÇEKLER
-
İYİ PARTİ NASIL KURTULUR
-
AİLE HEKİMLERİMİZE SABIR VE KOLAYLIKLAR DİLİYORUM !
-
KUŞADASI CHP’NİN ALTYAPISI
-
ORTAKLAŞA ÇALIŞMA YENİ PROJELER
-
SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU ?
-
SELÇUK VE KUŞADASI GERÇEĞİ
-
Doyumsuz İnsan Doğası Canlı Yaşamın sonunu Getirebilir