Ana Sayfa Yazarlar 16.10.2023 403 Görüntüleme

Şair , Yazar

Orman Yasası, Pragmatizm ve Amerika

Kapitalizmin rekabetçi aşaması tekelci evreye doğru yol alırken burjuva sınıfının halkçı ve ilerici karekteri ve barutu tükenmişti artık. Kardeşlik, eşitlik ve özgürlük gibi hümanist söylem ve eylemlerinin sonu gelmişti. 1860′ lı yıllarla birlikte kapitalizmin yaratıcısı burjuva sınıf gericileşmiş ezen ve sömüren sınıf olarak dünyanın önemli coğrafyalarında feodal soylu sınıfı- aristokrasiyi temsil eden krallıkları ya yenerek ya da uzlaşarak iktidarı ele geçirmiş sözde cumhuriyet rejimlerini ilan etmişti. Sevgili okurlar İyiler iktidara geçtiğinde ve iktidarı ele geçirdiklerinde kötü olmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Bu benim tarihsel süreçlerin tümü üzerinden yaptığım okuma ve değerlendirmelerden çıkardığım insan doğası ile izah ettiğim bir durum tespitidir. ve temel bir tezimdir. Özü şudur; İyi olan, ezilen, mazlum olan vb. İktidar olduğunda kötüye dönüşmek zorundadır. Burjuvazi de 1850′ lerle birlikte güç olunca kötü olmaktan kaçınamadı. Bu yeni duruma , yani burjuva diktatörlüğü dönemine uygun bir yaşam felsefesi gerekiyordu. Öyle ya her yeni dönem bir yaşam biçimi üretir. Ve bu biçimin de ideolojik ve felsefik bir perspektifinin olması doğal olarak oluşmak zorundadır. Tam da bu evrelerde dönemin kaymağını yemeye başlayan bir takım düşünürler ve ideologlar ortaya çıkar ve oluşan yeni dönemin ideolojik ve felsefik kılıfını yaratırlar. 1880’lerin sonlarında tekelci kapitalizmin yani emperyalist dönem kapitalizminin felsefesi kalemşör ideologlar tarafından metinlere dönüştürüldü. Amerika da Charles Peirce ve ardınca William James ve filozof John Dewey yeni dönem tekelci kapitalizminin felsefesini sistemli hale getirerek metinlere dönüştürüp yaygınlaştırdılar. John Dewey’in özellikle öncülüğünü yaptığı tekelci dönem yaşam felsefesinin adı ; Pragmatizm idi. Ne demekti pragmatizm? J. Dawey şöyle izah ediyordu; ” Çıkarımıza olan bir şey doğru olan bir şeydir. Bir şey çıkarımıza degilse yanlıştır.” Pragmatizmin ana mantığı bu. Şimdi bu mantığı İsrail- Filistin savaşında ele alalım. ‘İsrail,in yaşaması Amerika’nın çıkarına ise her biçimiyle israil’i desteklemek doğru olandır.’ Gördünüz mü sevgili okurlar? İsrail’in haksız olması, katliam yapıyor olması, Filistinlilerin mağdur, mazlum ve güçsüz olması, yerinden yurdundan edilmesi, binlerce çocuğun can vermesi, israilin haksız olması vb. gibi olgusal durumlar Amerikanın pragmatizmi için hiç bir şey ifade etmez. Dünyanın güçlü devletlerinin ( Amerika, ingiltere, Fransa, Almanya, İtalya vd.) İsrail’in yanında saf tutmasının nedenini şimdi daha rahat anlıyoruz değil mi?

Haksızın, güçlünün, katliam yapanın yanında dizilmenin böyle bir ideolojik ve felsefik temeli var. 75 yıldır yoktan yaratılan ve var edilen İsrail her gün sınırlarını genişleterek büyüyor. Bunu Filistinlileri öldürerek, yurdundan çıkmak zorunda bırakarak yapıyor. Ve bunu bütün dünyanın gözü önünde yapıyor. BM. kararlarına uymuyor. Kendi imzaladığı anlaşmalara uymuyor. Filistin devletini tanımaya yanaşmıyor. Ve filistin topraklarının neredeyse tümünü ilhak ederek kendi toprağı ilan etmiş durumda iken… Yüzde yüz haksız ve suçlu iken tüm emperyalist yönetimler İsrail’ i korumanın telaşında ve yanında saf tutma yarışında. Neden? Çünkü İsrail’in varlığı Amerikan ve İngiliz vd.efendilerin çıkarınadır. Pragmatizmin Türkiye’ye felsefe olarak sirayet etmesi Amerikada ortaya çıkışından yüz yıl sonraya tekabül eder. Özal dönemi pragmatizmin Türkiyeye geliş ve yerleşme dönemidir. Özal’ın Irak sorunu döneminde ” Bir koyar, üç alırız” yaklaşımını hatırlayınız. Haklılığı haksızlığı hiç dikkate almayan, sadece çıkarı hesap eden Özal yaklaşımı tam da pragmatizmin çarpıcı anlatımıdır. Orman yasası tam da pragmaizme uygun ve denk düşmüyor mu sevgili okurlar. Ormanda güçlü olan her zaman haklı degilmidir? Her zaman ormanda güçlünün borusu ötmüyor mu? Peki pragmatizmin orman yasasının mantığından bir farkını söylemek mümkün mü sizce? İnsan soyu pragmatizmi yaşam felsefesi olarak benimsediği ve uyguladığı sürece hem huzurlu bir dünya mümkün olmayacaktır ve hem de insanlaşma yolunda pek de ilerleme kayd edemeyecektir.

Doğan Karaağaç

16 Ekim 2023

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil