Ana Sayfa Yazarlar 20.02.2024 225 Görüntüleme

Şair , Yazar

Yaşanası Bir Dünya kolay İş Değil

Sevgili okurlar bugünkü yazımda toplumsal gelişmenin, ileri gidişin, mutlu topluma ve yaşama ulaşmanın zorluğundan ve bu zorluğun ana nedeninden söz etmek ve bu konuda sizlerle sohbet geliştirmek istiyorum. Şöyle bir soru soralım; Toplumların huzurlu ve mutlu bir yaşama sahip olmaları için gezegenimiz yeterince olanaklara sahip değil midir? Ya da soruyu şöyle soralım , Herkesin insanca yaşaması için gezegenimizde yeterince imkanlar var mıdır? Eminim diyeceksiniz ki insan türü “insan” olabilse gezegenimizde herkese yetecek ve artacak düzeyde besin kaynakları, su ve gıda vardır. İnsan türü iyi düzenler kurabilse hiç kavga, gürültü yapmadan huzurlu ve mutlu ve eşit bir yaşam sürdürebilir. Bu cevabınıza aynen katılıyorum. Bu durumda ikinci bir soruyu sormak gerekir. Madem olanaklar fazlasıyla vardır ve mevcuttur, bu durumda iyi bir dünya düzeni kurmanın önünde engel olan nedir? İnsan soyu güzel bir yaşama sahip olmanın olanaklarına ve zeminine sahip iken buna fırsat tanımayan ket vuran nedir? Bu soruya vereceğimiz yanıt can alıcı önemdedir. İyi insanlar iyi bir düzenden yanadırlar ve iyi bir dünya düzeni için gezegenimizin olanak ve kaynaklarının fazlasıyla varlığına inanırlar. İyi bir dünya düzeni için çabalarlar. Peki binlerce yıldır iyi insanların bu yönlü çabası neden sonuç vermemektedir?

Mesela dünyada iki yüz dolayında devlet ve ülke vardır, değil mi ? Hiç olmasa ve en azından bunların 190 tanesinde neden iyilerin iyicil iktidarı ve iyi düzenleri oluşmamıştır? Hatta şöyle soralım bu iki yüz ülkeden hiç olmasa elli tanesinde de olsa neden huzurlu ve mutlu yaşamı inşa edecek olan iyilerin iyicil iktidarı yoktur. Hatta elli tanesini de bırakalım bir yana bu iki yüz devletten ve ülkeden beş tanesinde bile neden iyi ve iyicil düşünceler iktidarda değildir? Dahası beş taneden de vaz geçtik neden iki tanesinde bile iyi egemen değildir de her türlü kötücül gömlekleri giyinmiş olan kötülerin ve kötücül olanın iktidarı, düzeni ve dümeni egemendir ? Neden ? İşte hayati soru budur? Buna verilecek isabetli bir cevap ta bir o kadar hayatidir. Gezegenimizde herkes için iyi yaşamanın maddi ve manevi zemini var ise , ki vardır, o halde bunu tesis etmek, savaşsız, kavgasız, sömürüsüz bir dünya ve toplumlar düzeni kurmak neden zordur ve neden tarih boyunca hiç mümkün olamamıştır? Kısaca cevap geliştirmeye çalışalım; Çünkü insan kötücül bir doğaya sahiptir. İnsanın doğasında kötücüllük esas ve merkezi eğilimdir. Bu tezime karşı çıkanlar olabilir. İnsan iyi bir doğaya sahiptir diyenler çıkabilir. Ama iyi mi kötü mü olduğunun sınanması o kadar da zor bir şey değildir. Şöyle ki ; Bütün insanlık tarihi boyunca adil ve onurlu bir yaşamın tesis edilememiş olması gerçeği benim tezimi doğrulamaya ve iyidir diyenlerin tezini çürütmeye yeterli bir kanıttır. İyi fikirler insan doğasına rağmen ve ona karşı bir kavga ve mücadele içindedirler. Kötücül olan insan doğasına rağmen dünyada yaşanılır, onurlu ve mutlu, eşit ve adaletli bir yaşam tesis etmek bu yüzden bu güne kadar mümkün olamamıştır.

İnsan doğasının kötücül yapısı ile durumu açıklama dışındaki bütün açıklama ve yaklaşımlar yanlıştır, eksiktir ve esas doğru cevabı vermekten uzaktır. Ve aynı zamanda sorunun kıyısından ve kenarından gezinmek dışında bir anlam da taşımaz. İyilik ve iyi fikirler kötücül olan insan doğasını alt etmekten, onu yenilgiye uğratmaktan uzaktır. Çünkü kötücül olan insan tabiatının şekillenmesi aşağı yukarı iki buçuk milyar yıllık bir evrim sürecindeki oluşmanın, şekillenmenin sonucudur. Biyogenetiğimiz bu uzun zaman boyunca hep kendini esas ve merkez almayı ve yaşatmayı esas almış, bencil ve bencil olduğu için de yazılımımız kötücül olarak oluşmuştur. Genetik kodlarımızın her biri kötü olarak yazılmıştır. İyiliğin, iyilerin iyiyi yaratma arayışlarının tarihi ise en iyimser ve bonkörce bir ifadeyle beş bin yılı ancak bulmaktadır. Sümer rahip kent devletlerinden önce türümüzün iyi fikirler geliştirdiğine ve iyi şeyler düşünüp bu yönlü pratikler geliştirdiğine dair elimizde inandırıcı bir kanıt, belirti ya da iz yoktur.

Bütün zamanlar boyunca (iki buçuk milyar yıl boyunca) kötü olan, sadece kendini esas alan, nalıncı gibi hep keseri kendinden yana vurup-yontan , bencil ve saldırgan, yıkıcı ve böyle olduğu için de kötü olan insan doğasının gelişimi, varlığı ve egemenliği söz konusudur. Bu yüzdendir ki bu gün kötülerin egemenliği bütün dünyada sürmektedir. Az sayıda olan iyiler bütün çabalarına ve iyi programlar sunmalarına rağmen toplumlar tarafından dikkate alınmamakta aksine kötücül programlar itibar görmektedir. Son beş bin yıllık süreçte iyinin ve iyicil fikirlerin kendi kendisi ile ( insan doğası ile ) kavgasında başarılı olamadığı, yenik düştüğü… 2024 yılının dünyasındaki bütün iktidarlarda demokrasi deneyiminde geriye gidiş ve kaçıştan, otoriterleşen dünya yönetimsel gerçeğinden apaçık görülmekte ve anlaşılmaktadır. İyi fikirlerin egemen olacağı yaşanılır bir dünya ve toplumlar düzeni umuduyla. Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla.

Doğan Karaağaç 20 Şubat 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil