Ana Sayfa Yazarlar 29.07.2024 158 Görüntüleme

Şair , Yazar

Pragmatizm ve Orman Yasaları

Kapitalist üretim tarzı 1840’lardan sonra yeni bir aşama kaydetti. Rekabetçi dönem boyunca dünyanın yoksul bölümlerinden yapılan talan ve yağmanın sonucu olarak çok büyüyen sermaye tekelleşti. Sanayi sermayesi ile banka sermayesinin tek ellerde toplaşması ile ortaya çıkan tekelci kapitalist aşama yeni bir ekonomi politik sürecin başlaması anlamına geliyordu. Her sosyo- ekonomik düzey ve düzlem kendi yaşam ve inanç felsefesini doğurduğu gibi tekelci kapitalist dönem de kendi yaşam felsefesini doğurdu.

Kapitalizmin bu aşamasının düşünsel temelini ve teorisini Amerikalı filozof ve eğitim kuramcısı John Dewey geliştirdi ve onun bu çizgisini yine Amerikalı filozof William James daha da ayrıntılandırarak sürdürdü. Neydi bu dönemin yaşam felsefesi? Pragmatizm. Pragmatizm 1850’lerden sonra artık dünyada egemen hale gelen bir yaşam anlayışı ve felsefesi olarak sadece Dünyanın kapitalist tekellerinin yaşam anlayışı değildir. Artık pragmatizm dünyada yaşamakta olan sekiz milyar insanın yaşam biçimi ve anlayışı halini almış bulunuyor. Türkiye’de esas olarak Özal’ın ANAP iktidarı dönemiyle hayat bulan bu felsefenin özeti şudur; Çıkarıma olan bir şey doğru olan şeydir. Bir şeyde çıkarım yoksa onunla ilgilenmeme gerek yoktur mantığını doğuran önerme bencilliğin tavan yapması halidir. Yaşama şöyle yansır; Kişisel bencilliğin tavan yapması Partisel bencilliğin zirve yapması Ulusal bencilliğin zirve yapması.

Bu projeksiyondan sonra asıl dikkat çekmek istediğim hususa, İsrail başbakanı Netanyahu’nun Amerikan Kongresinde ayakta alkışlanmasına gelmek istiyorum. 20 bini çocuk 40 bini geçen insanı üç- beş ay içinde katleden, bir popülasyonun tümünü yerinden yurdundan eden bir iktidarın başındaki bu zatı Amerikan kongresi neden ayakta defalarca alkışlar? İşte pragmatik felsefe uygulamada- yani yaşamda tam da böyle gerçekleşir. Çünkü İsrail’in varlığı ve yaşaması Amerika’nın çıkarınadır. Madem ki Amerika’nın çıkarınadır bu durumda yüzbinlerce çocuk da öldürülse Amerikan emperyalizminin umurunda olmaz ve olamaz. İşte pragmatik felsefe- bakış- anlayış ve yaşam böyle bir şeydir. Çıkarıma olması esastır. Doğru olup olmaması önemli değildir.

Yanlış bir pratik bile olsa çıkarıma ise onu savunur, korur ve yüceltirim. Çıkarıma değilse doğru ve haklı bir gelişme de olsa onunla ilgilenmem, sahiplenmem ve korumam ! İşte budur pragmatizm. Bu felsefenin mantığı son kertede “güçlü olan haklıdır ve yaptığı her şey doğru olan şeydir” sonucuna varır. Bu Amerikan iş bitiriciliği, çıkarcılığı, faydacılığı, ulusal bencilliği ve şovenizmi sadece Amerikan sınırları içinde kalan bir felsefe değildir artık. Dünyadaki her ülke birer Küçük Amerika’ya dönüşmüş ve bu felsefeyi daha kaba ve berbat bir şekilde benimseyip uygular hale gelmiştir. Peki insan popülasyonumuzun bu hali ve ahvali ile orman yasaları içinde yaşamakta olan diğer primatların yaşam biçimleri arasındaki fark nerede? Bir sırtlan tavşan gurubuna saldırdığında doğruluk ve haklılık gibi kavramları sorgular mı? Sorgulamaz. Onun için önemli ve çıkarına olan tavşanı yiyip yutmaktır. Tavşana gözünün kesmesi yeterli bir gerekçedir. Kendince tavşanı yemekte haklıdır ve yaptığı iş doğru bir iştir. Sırtlan bir hayvandır. Orman yasasına tabidir. Biz ise güya insanız. Orman yasasını aşmamız ve insan yasası geliştirmemiz gerekmez miydi? Netanyahu’yu alkışlayan zihniyet orman yasasını alkışlayan zihniyet düzeyidir. İçler acısı bir durum. Orman yasalarını aşmış bir insanlık umudu ile.

Doğan Karaağaç 28 Temmuz 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil